Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
O bize dokunsun şefkat göstersin istiyoruz. İstediğimiz zaman ulaşabilelim istiyoruz en geçerli ve birinci nedeni aslında bu hormonel bir neden budur. İkinci nedeni ise Antropolojik bir neden yani bizim atalarımızdan getirdiğimiz evrimleştiğimiz bir neden.
Yani ‘’baba evde teorisi’’ gerçekleşmiyor. Bir yandan da oksitosin salgılayamıyoruz ve ilişkide terettüt ve mutsuzluk baş göstermeye başlıyor. Karşımızdakini mutsuz etmek istiyoruz hatta bu o kadar ileri boyutlara gidiyor ki ben bununla olmazsam daha mutlu olurum veya bu benimle olmazsa daha mutlu olur diyebiliyoruz ve modülü kendimizden ayırıyoruz. Hem Antropolojik hem de teknik anlatınca olmayacağını düşünebilirsiniz veya uzak mesafe ilişkisi yürümez diyerek umudunuzu yitirebilirsiniz fakat çözümü olan bir olaydır.
Araştırmalara göre yapılacak olan 4 yöntemle uzak mesafe ilişkinizi ayakta tutabilirsiniz.
Zaten biz Türk toplumu olarak yeterince hislerimizi ifade edemediğimiz o ‘’tadımız kaçmasıncılığı’’ oynadığımız için bu içimize attığımız o hislerimiz zaman içerisinde ‘’ayrılık, kavga, kıskançlık, öfke, kaygı’’ olarak ortaya çıkar.
Yani ne hissediyorsanız hissedin. Mesela gittiğiniz bir ortamda herkesin sevgilisi var fakat sizin yanınızda olmadığı için siz kendinizi kötü hissettiğinizi varsayalım. Bunu ona söyleyin ‘’ Aman ben söylersem onun tadı kaçar, zaten gelemiyor da buraya, canını sıkmayayım ben bunu ona söylemiyim’’ demeyin.
Hislerinizi söylemek samimiyet ilişki içerisindeki en önemli adımdır.
Dolayısıyla kendinizi eksik, yetersiz, sıkıntılı hissettiğiniz zamanlarda bu tarz durumları partnerinizle paylaşın. Paylaşırsanız evet kavuşamayacak olsanız bile en azından samimiyeti korumuş olacaksınız. Bu samimiyet ki uzaktan ilişki yürütmenin birinci kuralıdır.
Eğer ki siz kendinizi bir ilişkide adanmış hissederseniz dışardan gelebilecek tüm tehditlere ve alternatiflere kapalı olursunuz.
Onun yolunda yürüyün kimseyi kıyaslamayın onunla aynı değeri kimseye vermeyin. Gerekirse at gözlüğünüzü takın ve ilerleyin. Başka yollara saparsanız belirli bir zaman sonra ‘’yanlış yoldayız ama buradan da geri dönülmez’’ deyip ilişkiyi bitirirsiniz.
İlişkinizde ne kadar çok alternatif olursa ne kadar çok karşılaştırma yapılırsa ilişkiye olan bağlılığınızı yitirir ve yorulursunuz. O yüzden kendinizi uzaktan mesafeli bir ilişkide karşı tarafa adayın. Çünkü bu durum sizi o ilişkiye, o eve, yaşayacağınız güzel günlere bağlar.
Çünkü cinsel olarak birbirinizi uyarıda tutmak oksitosin hormonu olmasa da en azından testeron, androjen ve östrojenleri yukarda tutar ki bu sizi ve onu dinç canlı ve ilişkiye adanmış kılar.
Dolayısıyla Samimiyet – İletişim – Adanmışlık ve cinsel olarak İletişim, Tatmin eğer ki bu dört kuralı uzakta olan o zaman zarfında uygularsanız dört ayağınızın üzerinde durur ve güzel bir yuva kurabilirsiniz yoksa bu ayakların her hangi birini kırdığınızda denge sağlayamaz ve yıkılabilirsiniz. Şöyle düşünecek olursak çok zor geliyor olabilir ki zordur gerçekten zordur.
Birincisi bir tarihiniz olsun yani ne zaman görüşeceksiniz, ne zaman kavuşacaksınız bunu bilin. Adanmışlığın birinci koşuludur bir hedefiniz olsun yani ben hangi hedefe gidiyorum diye sorduğunuzda bunun cevabını verin. İnsan hedeflerle çalışır. Eğer hedefiniz varsa ve takvimde işaretlediyseniz oraya gidersiniz.
Onu bilin onu gözünüzün önüne koyun ve her gün o heyecanı koruyun. Birbirinizle iletişimi koparmayın ve hangi kavgadan çıkarsanız çıkın ne kadar kendinizi yalnız hissederseniz hissedin, ne kadar ilişki kötü gittiğini düşünürseniz düşünün yorulup vazgeçmeyin.
Çünkü vücuttaki kasların bile gelişimi Micro çatlaklardan sonra oluşur. Spor yapar ve kaslarınızın ağrıma sebebi budur. Kaslarınıza acı vermenizin sebebi aslında o oluşturduğunuz micro çatlaklardır. O micro çatlaklar daha sonra kasların kendini tedavi etmesiyle büyür ve güçlenirsiniz. Yani güçlenmenin ardında bir kırılma yırtılma vardır. Ne kadar parçalanırsanız parçalanın eğer ki bir arada kalırsanız onu güzel ve değerli bir madenle yapıştırırsanız o zaman elinizde harika bir ilişkiniz olur.
Zaten etrafınıza bakınca görebilirsiniz. Zorlukları atlatmış çiftler hemen kendilerini belli ederler, onlar özgüvenlidir, istedikleri kavgayı edebilirler çünkü şu güven vardır onlarda biz hangi kavgayı edersek edelim, başımıza ne gelirse gelsin biz ayrılmayacağız. Dünyada bundan daha güzel bir duygu olamaz. Kendini evinde hissetmek, kendini aile hissetmekten daha büyük bir huzur yoktur.
Ne olursa olsun seni bırakmayacağını, seni terk etmeyeceğini bilmek hangi zorlukla karşılaşırsanız karşılaşın, batsanız da çıksanız da birbirinizden uzakta kalsanız da birbirinizi bırakmayacağınızı bilirseniz ve güvenirseniz bu ilişki sizi ileriye götürür. Emek verirseniz güzel bir ilişkiye sahip olursunuz emek vermezseniz alternatiflerin içinde kaybolursunuz.
İlişkinize sahip çıkın.
Tarih: 2020-12-12 20:30:53 Kategori: Genel Kültür
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
UZAKTAN İLİŞKİ YÜRÜR MÜ ? YÜRÜMEZ Mİ ? Nedir
UZAKTAN İLİŞKİ YÜRÜR MÜ ? YÜRÜMEZ Mİ ?
Bir kişiyle yan yana olduğumuz zaman onu gördüğümüz zaman ona sarıldığımız veya bir paylaşım içine girdiğimiz şefkat gördüğümüz, sevgi gördüğümüz zaman beynimizde oksitosin hormanları işleve geçiyor. Dolayısıyla oksitosin hormonuna bağlı olduğumuz için sevdiğimiz insanı yanımızda istiyoruz.O bize dokunsun şefkat göstersin istiyoruz. İstediğimiz zaman ulaşabilelim istiyoruz en geçerli ve birinci nedeni aslında bu hormonel bir neden budur. İkinci nedeni ise Antropolojik bir neden yani bizim atalarımızdan getirdiğimiz evrimleştiğimiz bir neden.
Bununda bir teorisi var BABA EVDE TEORİSİ.
Baba evde teorisini ortaya atan araştırmacılar. Mağara zamanındaki atalarımızın aslında babanın evde olması için bir şekilde babayı evde tutacak o doğurganlığını göstermeyerek sürekli babayı evde tutacak bir ortam sağlıyorlar. Kadın eğer ki yumurtlama dönemini söylerse baba sadece yumurtlama döneminde mağarada kalır onun dışındaki dönemlerde gider başkasını döller. Bunun için insan yumurtlama dönemini asla belli etmez diğer hayvanların aksine bu dönemde bir koku salmaz diyor uzman araştırmacılar. Yani biz aslında sürekli yanında olmak istiyoruz sevgilimizin çünkü aslında soyumuzu devam ettirmek için kesin ve garanti yollar arıyoruz. Çünkü potansiyel baba yumurtlama döneminde mağarada olmazsa o dişi bir başkası döller diye düşünür ve sürekli bir şekilde potansiyel annenin yanında olmak istiyor annede potansiyel babayı bu şekilde yanında tutuyor. Çok ataerkil bir yaklaşım ama atalarımız böyle ve bizde böyle evrilmişiz. Dolayısıyla uzak mesafe ilişkilerde aşırı bir kıskançlık gelişmeye başlıyor. Çünkü birbirimizin yanında değiliz.Yani ‘’baba evde teorisi’’ gerçekleşmiyor. Bir yandan da oksitosin salgılayamıyoruz ve ilişkide terettüt ve mutsuzluk baş göstermeye başlıyor. Karşımızdakini mutsuz etmek istiyoruz hatta bu o kadar ileri boyutlara gidiyor ki ben bununla olmazsam daha mutlu olurum veya bu benimle olmazsa daha mutlu olur diyebiliyoruz ve modülü kendimizden ayırıyoruz. Hem Antropolojik hem de teknik anlatınca olmayacağını düşünebilirsiniz veya uzak mesafe ilişkisi yürümez diyerek umudunuzu yitirebilirsiniz fakat çözümü olan bir olaydır.
Araştırmalara göre yapılacak olan 4 yöntemle uzak mesafe ilişkinizi ayakta tutabilirsiniz.
1. Bunlardan bir tanesi SAMİMİYET
Duygularınızda karşılıklı olarak hissettiklerinizde, kendinizi kötü de hissetseniz, iyide hissetseniz sürekli bir şekilde samimi olmak yani birbirinize duygularınızı aktarmak.Zaten biz Türk toplumu olarak yeterince hislerimizi ifade edemediğimiz o ‘’tadımız kaçmasıncılığı’’ oynadığımız için bu içimize attığımız o hislerimiz zaman içerisinde ‘’ayrılık, kavga, kıskançlık, öfke, kaygı’’ olarak ortaya çıkar.
Yani ne hissediyorsanız hissedin. Mesela gittiğiniz bir ortamda herkesin sevgilisi var fakat sizin yanınızda olmadığı için siz kendinizi kötü hissettiğinizi varsayalım. Bunu ona söyleyin ‘’ Aman ben söylersem onun tadı kaçar, zaten gelemiyor da buraya, canını sıkmayayım ben bunu ona söylemiyim’’ demeyin.
Hislerinizi söylemek samimiyet ilişki içerisindeki en önemli adımdır.
Dolayısıyla kendinizi eksik, yetersiz, sıkıntılı hissettiğiniz zamanlarda bu tarz durumları partnerinizle paylaşın. Paylaşırsanız evet kavuşamayacak olsanız bile en azından samimiyeti korumuş olacaksınız. Bu samimiyet ki uzaktan ilişki yürütmenin birinci kuralıdır.
2. İkinci kuralı İLETİŞİM
Birinci kuralda söylediğim hisleri söylemek ve sürekli bir şekilde ne olursa olsun iletişimde kalmak. Birbirinizi habersiz bıraktığınız günleriniz olmasın fakat şunu yapmayın her sabah ‘’Günaydın’’ Akşam ‘’Seni seviyorum’’ bir süre sonra bayık gelmeye başlar ve kendi kendine zaten kavuşamıyorum vücutta oksitosin de üretilmiyor, baba evde teorisi de çalışmıyor. Her şey aleyhinize işliyor, anlamsız geliyor olabilir, telefonla konuşmak, ne yaptığınızı anlatmak, hislerinizi anlatmak, dışarıya gittiğinizde onunla sürekli depresyona girmek anlamsız geliyor olabilir ama bunlar sizi yıldırmamalı çünkü iletişim kurabildikçe bu ilişkiyi ayakta tutabilirsiniz. Ne olursa olsun sabah o mesajı atın gün içinde konuşun, bir şekilde görüntülü konuşun, gününüzün nasıl geçtiğini söyleyin onun gününün nasıl geçtiğini öğrenin. Bunların haricinde hislerinizi de söylemeyi unutmayın. Yani hem samimiyeti hem de iletişimi sakın bitirmeyin.3. Üçüncü kural ADANMIŞLIK
Bir ilişkiyi uzaktayken ayakta tutacak yegane ve en önemli şey Adanmışlıktır.Eğer ki siz kendinizi bir ilişkide adanmış hissederseniz dışardan gelebilecek tüm tehditlere ve alternatiflere kapalı olursunuz.
Onun yolunda yürüyün kimseyi kıyaslamayın onunla aynı değeri kimseye vermeyin. Gerekirse at gözlüğünüzü takın ve ilerleyin. Başka yollara saparsanız belirli bir zaman sonra ‘’yanlış yoldayız ama buradan da geri dönülmez’’ deyip ilişkiyi bitirirsiniz.
İlişkinizde ne kadar çok alternatif olursa ne kadar çok karşılaştırma yapılırsa ilişkiye olan bağlılığınızı yitirir ve yorulursunuz. O yüzden kendinizi uzaktan mesafeli bir ilişkide karşı tarafa adayın. Çünkü bu durum sizi o ilişkiye, o eve, yaşayacağınız güzel günlere bağlar.
4. Dördüncü olarak CİNSEL İLETİŞİM VE TATMİN
Eğer ki yan yana gelemiyorsanız ve fiziki olarak bir birbirinizi tatmin edemiyorsanız o zaman bir şekilde bir birinizi iletişimsel olarak tatmin edin. Yani aranızda ki o cinselliği bırakmayın. Sextıng yapın veya ne yaparsanız yapın aranızda ki cinsel ilişkiyi zedelemeyin. Birbirinize güzel sözler söyleyin, birbirinizi tahrik edin, birbirinizi arzuladığınızı ifade edin.Çünkü cinsel olarak birbirinizi uyarıda tutmak oksitosin hormonu olmasa da en azından testeron, androjen ve östrojenleri yukarda tutar ki bu sizi ve onu dinç canlı ve ilişkiye adanmış kılar.
Dolayısıyla Samimiyet – İletişim – Adanmışlık ve cinsel olarak İletişim, Tatmin eğer ki bu dört kuralı uzakta olan o zaman zarfında uygularsanız dört ayağınızın üzerinde durur ve güzel bir yuva kurabilirsiniz yoksa bu ayakların her hangi birini kırdığınızda denge sağlayamaz ve yıkılabilirsiniz. Şöyle düşünecek olursak çok zor geliyor olabilir ki zordur gerçekten zordur.
Birincisi bir tarihiniz olsun yani ne zaman görüşeceksiniz, ne zaman kavuşacaksınız bunu bilin. Adanmışlığın birinci koşuludur bir hedefiniz olsun yani ben hangi hedefe gidiyorum diye sorduğunuzda bunun cevabını verin. İnsan hedeflerle çalışır. Eğer hedefiniz varsa ve takvimde işaretlediyseniz oraya gidersiniz.
Onu bilin onu gözünüzün önüne koyun ve her gün o heyecanı koruyun. Birbirinizle iletişimi koparmayın ve hangi kavgadan çıkarsanız çıkın ne kadar kendinizi yalnız hissederseniz hissedin, ne kadar ilişki kötü gittiğini düşünürseniz düşünün yorulup vazgeçmeyin.
Çünkü vücuttaki kasların bile gelişimi Micro çatlaklardan sonra oluşur. Spor yapar ve kaslarınızın ağrıma sebebi budur. Kaslarınıza acı vermenizin sebebi aslında o oluşturduğunuz micro çatlaklardır. O micro çatlaklar daha sonra kasların kendini tedavi etmesiyle büyür ve güçlenirsiniz. Yani güçlenmenin ardında bir kırılma yırtılma vardır. Ne kadar parçalanırsanız parçalanın eğer ki bir arada kalırsanız onu güzel ve değerli bir madenle yapıştırırsanız o zaman elinizde harika bir ilişkiniz olur.
Zaten etrafınıza bakınca görebilirsiniz. Zorlukları atlatmış çiftler hemen kendilerini belli ederler, onlar özgüvenlidir, istedikleri kavgayı edebilirler çünkü şu güven vardır onlarda biz hangi kavgayı edersek edelim, başımıza ne gelirse gelsin biz ayrılmayacağız. Dünyada bundan daha güzel bir duygu olamaz. Kendini evinde hissetmek, kendini aile hissetmekten daha büyük bir huzur yoktur.
Ne olursa olsun seni bırakmayacağını, seni terk etmeyeceğini bilmek hangi zorlukla karşılaşırsanız karşılaşın, batsanız da çıksanız da birbirinizden uzakta kalsanız da birbirinizi bırakmayacağınızı bilirseniz ve güvenirseniz bu ilişki sizi ileriye götürür. Emek verirseniz güzel bir ilişkiye sahip olursunuz emek vermezseniz alternatiflerin içinde kaybolursunuz.
İlişkinize sahip çıkın.
Tarih: 2020-12-12 20:30:53 Kategori: Genel Kültür
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx